Yönetici Gezegeni: ay
Element: su
Nitelik: öncü
Uğurlu Sayıları: 3,7
Gün: pazartesi
Uğurlu Taşı: inci
Renk: Beyaz, Deniz Mavisi, Gümüş
Tarot kartı: ay
Hayvan: Deniz Kabukluları
Bitki: Hezaran Çiçeği, Nilüfer, Kenger Otu, Lotus
Kıymetli Taş: aytaşı,amber
Kıymetli Maden: gümüş
Yengeç Takım Yıldızı (Astronomi)
Praespei, Yengeç takımyıldızı içinde yer alır. Birinci dekanatta yer alan ve Ursa Minor yani Küçük Ayı takım yıldızı olarak bilinen yıldız kümesinde günümüz Kutup Yıldızı bulunur. Ortada Ursa Major yani Büyük Ayı yıldız kümesi bulunurken, en önemli yıldızı Conopus olan Argo da son dekanatta yer alır.
Mitoloji
Yengeç burcunun orijini Babil kültürüne dayanır. Ancak Mısır'da Yengeç takımyıldızı kimi zaman iki kaplumbağa ile temsil edilirken, kimi zaman da "Su Yıldızları" olarak adlandırılmıştır.
Yine Mısır'da Yengeç burcu için anlaşılamaz bir yaratığın adı olan "Allul" adının da kullanıldığı tespit edilmiştir ve burcun Scrabe ile de sembolize edildiği görülmüştür. Dolayısıyla, Yengeç burcunun suyla olan bağlantısı çok eski çağlara dayanmasına rağmen, net bir mitik kökene sahip olmadığı söylenebilir.
Sembol
Sırtında taşıdığı evi ile bunu çok iyi bir şekilde ifade eden Yengeç, elde tutma ve muhafaza etmeyi sembolize eder. Koruma ve besleme arzusu ile insan göğsünü anlatan bu işaret, anneliğin, taşıyan, olgunlaştıran, besleyip büyüten annenin sembolüdür.
Yengecin kıskaçları ve içe çekilişi doğadan ve çevreden gelebilecek zararlara karşı korunma iç güdüsünü sembolize eder. Yengeç dış kabuğunun sertliği sayesinde kendini koruyabilir, ancak içteki yumuşak ve hassas yapısıyla tipik Yengeç özelliğini ifade eder.
Yaşam
Çocuk, İkizler aşamasındaki iletişiminde neredeyse bilinçsizdir. Çünkü burada kurulan iletişimin karşılıklı olup olmadığı, cevap alınıp alınmadığı pek önemli değildir. Ancak Yengeç aşamasında kurulan iletişimin, diğerlerinde pozitif ya da negatif duygusal etkiler uyandırıp uyandırılmadığına bakılır. Diğer bir deyişle, çocuğun taklitçilikten kurtulup, karşısındaki insanlarda duygusal etkiler yaratmak için iletişim kurma aşamasına geçmesidir.
Kurmaya çalıştığı iletişimin insanlarda, olumlu ya da olumsuz pek çok duygusal etkiler yarattığını kavrayan çocuk, artık ev yapılanmasının ve aileyle olan ilişkilerinin baskın bir şekilde duygusal olduğunun bilincine varır.
Aile, çocuğun destekleyen etkiler alabilmek, için her türlü iletişimi kurup, beceri kazanması gereken bir kurumdur. Burada kurulan iletişimin yeterliliği ve yoğunluğu, hissedilen güvenliğin niteliği ve niceliği tamamıyla çocuğun özgürlüğüne olan tutumunu etkiler. Henüz birebir ilişki kurmaya yetkin olmadığı için, duygusal olarak aile içi ilişkilere konsantre olmakta ve düşüncesini buradan aşırtmakta zorlanmaktadır. Bu aşamada aile ile ilişkilerinden kazandığı kavramlar en önemlisi bu türlü olaylara bakışı geri kalan tüm hayatındaki ilişkilerini etkiler. Dolayısıyla, kalıtımsal özelliklerin burada etkin şekilde gözlenmesi de mümkündür.
Karakteristik Özellikleri
Zodyak'taki dördüncü burç olan Yengeç, insanın evriminin ve evrende edindiği konumun da dördüncü aşamasını sembolize eder. Yengeç'teki temel ihtiyaç bireysel yaşamsal güdülerin üzerine kurulmamıştır. Yengeç'in temel güdüsü insan türünün sürekliliğini sağlamaktır. Verimlilik, doğurganlık ve besleme özellikleri Yengeç'in sembolizması içindedir. Başka bir deyişle, Yengeç kendi kimliğini bir ailenin parçası olarak geliştirmek ve tanımlamak ister. Etrafındaki insanları bir şekilde doyurmayı temel amaç edinen Yengeç, şefkat, vericilik, ve esirgeme konusunda da çok gelişkindir. Yengeç üzgün olduğu zaman kendini yemeğe verir, dolayısıyla bu burcun kilo almaya yatkınlığı fazladır. Aile kavramına verdiği değer sonucunda, koleksiyonculuk, tarih ve jinekoloji ilgi alanları arasındadır.
Yengeç Öncü nitelik özelliklerini taşıdığı için eyleme yatkındır. Amaçladığı hedefe şu ya da bu şekilde ulaşır. Kuvvetli bir irade sahibi olan Yengeç, kendi duygusal hassasiyetini bildiği ve emniyet arayışında olduğu için, hiç bir zaman hedefine direkt olarak gitmez. Yan yan giden yengecin tipik özelliği gibi Yengeç burcu insaları da hedeflerine yan yollardan ulaşmayı ve kontrol altında tutmayı tercih ederler. İnsan ilişkilerinde de direkt taleplerden çok, duygusal yaklaşımlarla ihtiyaçlarını ortaya koymayı tercih eder. En ufak bir tatsızlıkta, yengecin kabuğuna çekilmesi gibi, kendini iç dünyasına çeker ve emniyeti tekrardan sağlayıncaya kadar orada kalmayı tercih eder. Başarılı olamayacağını düşünen ya da tehdit altında olduğunu hisseden Yengeç, daha uygun şartların doğması için sabırla bekler.
Yaşamdaki deneyimlere karşı gösterdiği reaksiyon her zaman için duygusal temellidir. Yengeç ne yapacağına karar vermeden, eyleme geçmeden ve mantık çerçevesinden değerlendirmeden önce, duygularını, hissettiklerini değerlendirir. Yengeç insanları genellikle sabırlı yapıları, güvenli adımları, diğer insanlarla kurduğu olumlu bağlar neticesinde başarılıdırlar. İnsani duyguların, içgüdülerin sembolü Ay, Yengeç burcunun yöneticisidir. Bir Yengeç'in en önemli dezavantajı duygularına esir olabilmesi, kendini duygu, his dünyasından çıkartmakta zorlanmasıdır. Özellikle kendi hayatı, kişisel ihtiyaçları ve meselelerinde oldukça çekingen ve utangaç bir davranış biçimi vardır. Yengeç'in tam olarak kendini açabilmesi, başka bir deyişle teslim olabilmesi için, karşısındakine yüzde yüz güvenmesi ve hiç bir tereddüdünün kalmaması gerekir. Aşırı duygusallığını ve utangaçlığını kontrol altına alabilen Yengeç bireylerde, sezgiler gündelik hayatın yararlı bir aracı halini alır. Tutucu, biriktirici ve toplayıcı bir doğası olan Yengeç, acı tecrübelerini, deneyimlerini de unutmak da oldukça zorlanır. Aynı şekilde biten ilişkileri hatırlamamak, unutabilmek de Yengeç için oldukça güçtür. Bunun yanında insan ilişkilerinde, karşısındakine sorumluluk duygusuyla, sahip olma duygusu arasındaki ayrımı yapmakta Yengeç için oldukça zaman alır. Eleştiriye hatta yapıcı eleştiriye bile tahammülü olmayan Yengeç, duygusal anlamda çöküntü yaşayabilir. Bu çöküntüler, uzun zaman kendini dış dünyaya kapatması, hayattan uzaklaması, depresyon, isteksizlik gibi neticelerin doğmasında ve özgüven eksikliğinin ortaya çıkmasında temel etkendir.